Safiye Ali Biyografisi
Posted on Sal Kas, 20 by Administrator
SAFİYE ALİ BİYOGRAFİSİ
İlk Türk KadınTıp Doktoru
Doğum 1891 İstanbul
Ölüm 1952 Almanya
Eğitim Amerikan Kız Koleji
ÖZGEÇMİŞİ
İlk Türk kadın doktor (D. 1891, İstanbul – Ö. 1952, Almanya). Osmanlı Döneminde çeşitli hizmetleriyle tanınmış bir aileye mensuptur. Altı kişilik ailenin en küçük ve en zeki kız çocuğudur. Amerikan Kız Koleji’nde öğrenim görmesinin yanı sıra özel derler aldı.
Balkan Savaşları döneminde cepheden getirilen yaralıları gördü ve doktor olmaya karar verdi. Ancak maddi yetersizlikler ve o dönemin şartları tıp okuma isteğini sınırladı. Hangi kapıyı çalsa ‘’Tıp Fakültesine kadın öğrenci alamayız’’ sözüyle karşılaşsa da, aklına koymuştur bir kere doktor olacaktır.
Buna rağmen yılmayarak çalışkanlığı ve başarısıyla dikkat çeken Safiye Ali, dönemin Maarif Vekili (Milli Eğitim Bakanı) Şükrü Bey’in desteğiyle, tıp eğitimi almak üzere Almanya’ya gitti.
Almanya’da kadın ve çocuk hastalıkları üzerine ihtisas yaptı. Bu yıllarda açlık ve sefaletin en dibini gördü.
Günlüğünde şu not vardır;
‘’Çöpten çıkarıp geceleri yediğim ekmek hiç ağrıma gitmiyor.
Ülkemde tıp fakültesi varken, buralarda olmam daha çok ağrıma gidiyor.
Ne olursa olsun ülkeme doktor olarak döneceğim.’’ Dedi.
Dediğini yaptı. Kurtuluş Savaşı’nın son günlerinde yurda döndü ve hemen işe başladı. Cağaloğlu’nda açtığı klinikte; ayrıca süt ve bakımevlerinde hizmet verdi. Fakat kadın olduğu için ilk zamanlar kimse gelmiyordu. Aslında kadın ve çocuk hastalıkları doktoruydu.
Aşağılamalara, dışlamalara ve hakaretlere aldırmadan, pes etmeden devam etti.
Fakir ailelerin kadınlarını ve çocuklarını evlerinde, ücretsiz tedavi etti. Eline geçen ilk parayla süt ve bakım evini açtı.
Dönemin ünlü doktorlarından Besim Ömer Paşa, Akil Muhtar, Operatör Emin Bey gibi isimlerden büyük destek gördü. Türkiye’yi yurtdışındaki tıp kongrelerinde temsil etti.
Hasta ve zayıf çocuklar için, Hilal-i Ahmer muayenehanesini kurdu. Direnerek, kadınların tıp fakültesine alınmalarını sağladı. Ülkenin tıp eğitimi veren ilk kadını oldu.
Sağlık sorunları nedeniyle, eşiyle birlikte gittiği Almanya’da İkinci Dünya Savaşı yaralılarını tedavi etti.
Yakalandığı kanser hastalığından kurtulamayan Safiye Ali, 1952’de hayatını kaybetti.
Almanya’da tıp eğitimi aldığı hastanede ılık bir bahar günü hayata gözlerini yumarken şu sözleri söylemişti:
“Kadınlar size emanet… “
İşte Safiye Ali böyle bir yüce gönüllü kadındı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın doktoru olarak tanıdığımız Safiye Ali, takvimler 2 Şubat 1894 yılını gösterdiği sıralar son demlerini yaşayan Osmanlı Devleti’nin başkenti olan İstanbul’da dünyaya geldi. Oldukça saygın bir aileye sahipti. Babası Abdülaziz ve II. Abdülhamit’in yaverlerinden Ali Kırat Paşa’ydı. Annesi ise Mekke’de tam 17 yıl boyunca şeyhülislam olarak görev yapan Şamlı Hacı Emin Paşa’nın kızı Emine Hasene Hanım’dı. Ailesi onun eğitimini önemsiyordu. Okul dışında da eğitim almaya devam eden Safiye Ali, İngilizce, Fransızca, Almanca ve İtalyanca dillerini öğrenmek için de çaba harcıyordu. Safiye Ali’nin ülke gerçekliklerini zorlayan hayalleri vardı. Doktor olmak istiyordu. Ülke içinde kadınların tıp eğitimi alması yasaktı. Sadece yurtdışında tıp eğitimi alan kadınlar doktorluk yapabiliyordu. Bunların çoğu ise gayrimüslimlerden oluşuyordu. Ancak o gereğini yaptı, hayallerinin peşinden koştu ve hedefine ulaştı.
Doktor olma yolunda önünü tıkayan zorlukları bir bir aştı
Safiye Ali’nin doktor olabilmesi için yurtdışında tıp eğitimi alması şarttı. Dönemin şartları göz önüne alındığında, bir kadının tek başına yurtdışında hayallerinin peşinden koşması oldukça zor bir durumdu. Ancak o her şeyi göze alarak, Almanya’ya gitti. Dünya Savaşı nedeniyle doğan doktor ihtiyacı şüphesiz ki onun Almanya’ya gidişini kolaylaştırdı. 1921 yılında “Bebeklerde İç Pakimenenjit Kanaması Hakkında” başlıklı teziyle, eğitimini tamamladı. Berlin’de girdiği sınav sonrası doktorluk mesleğini icra etmesi yönünde onay aldıktan sonra, İstanbul’a döndü. Bu vesileyle eğitim alıp memlekete dönen ilk kadın Türk doktor oldu. Ancak onun için bu eğitim tatmin edici değildi. İstanbul’da altı hafta kaldıktan sonra ihtisas yapmak için tekrardan Almanya’ya giderek, Wüerzburg Julius-Maximilians Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bir sene kadın hastalıkları ve iki sene çocuk hastalıkları ihtisası yaptı.
Cumhuriyetin ilk kadın doktoru göreve başlıyor
Almanya’da eğitim görmüş genç bir Türk kadın doktor olarak memleketine dönen, ancak hayatı Almanya ve Türkiye arasında mekik dokuyarak geçen Safiye Ali, 1923’de Cumhuriyetin ilk kadın doktoru olarak, tababet icazetnamesini yani doktorluk yapma iznini aldı. Bu şekilde Cumhuriyetin ilk kadın doktoru olma unvanını da elde etmiş oldu. Bu vesileyle şunu da belirtmek gerekir ki, sadece yurtdışında tıp eğitimi almak, Türkiye’de doktor olmak için yeterli değildi. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının diplomaları Sıhhiye ve Muâvenet-i İçtimâiyye Vekâleti’nde kurulan bir komisyon tarafından onaylanması sonucu, meşru hale geliyordu.
Yalnızca doktor olarak kalmadı, birikimini paylaşmak adına tıp dersleri verdi ve çocuk sağlığı için mücadele etti
Safiye Ali, meslek hayatının ilk dönemlerinde Alman ve Amerikan elçiliklerinin doktorluğunu yaptı. Ancak onun tek hedefi, sahada doktorluk görevini icra etmek değildi. Aynı zamanda birikimini de paylaşma hedefindeydi. Bu arzusu doğrultusunda Amerikan Kız Koleji Tıp Bölümü’nde, jinekoloji ve obstetrik dersleri verdi. Safiye Ali buralardaki çalışmalarıyla yetinmeyip, memleketin ihtiyaç duyduğu alanda hizmet vermek arzusundaydı. Özellikle meslek hayatı boyunca, çocuklara ayrı bir hassasiyet gösterdi. Bu hassasiyetten doğan sorumluluğu tek başına yerine getirmesi mümkün olmadığından, önce Hilal-i Ahmer Cemiyeti Hanımlar Merkezi Küçük Çocuklar Muayenehanesi’nde, sonra da Himaye-i Etfal’in tesis ettiği Süt Damlası’nda hizmet verdi. Bu şekilde aç ve yeterli beslenemeyen çocukların beslenmesine katkı sağlayarak onların hasta olmalarının önüne geçmek için mücadele etti.
Uluslararası tıp kongrelerinde ülkesini temsil etti
Safiye Ali, tıp dünyasındaki bilgisini ve temsilini uluslararası akademik kongrelere de taşıyarak, ülkesini temsil etme fırsatı buldu. İstanbul’da mesleğini icra ettiği yıllarda üç farklı uluslararası kongreye katıldı. Bunlardan ilki, 18 farklı ülkeden tam 300 kadın doktorun katıldığı Londra’da düzenlenen, Beynelmilel Kadın Doktorlar Cemiyeti’nin kongresidir. Bu kongrede gündeme getirilecek konuların seçimi için seçilen 25 kişilik delege meclisine katıldı ve çalışmaları takdir gördü. 1924 yılında, Budapeşte’de Etfale Muavenet Beynelmilel İttihadı Kongresi’ne, Hilal-i Ahmer Cemiyeti delegesi olarak katıldı. Üçüncü olaraksa, Beynelmilel Kadın Doktorlar Cemiyeti’nin 1928 yılında Bolonya’da yaptığı kongreye, merkez heyeti üyesi bulunduğu bu Cemiyet’in davetiyle katılarak, ülkeyi temsil etti.
II. Dünya Savaşı’nda Alman halkına destekte bulundu
Türkiye’den sonra memleket olarak gördüğü ve uzun yıllar yaşadığı Almanya’nın 2. Dünya Savaşı sırasında içinde bulunduğu zor günlerde Safiye Ali, Almanya’da ikamet ediyordu. Savaş mağduru halkın içinde bulunduğu durumunu görmeleri ise, doktor kocası Ferdi Ali ile birlikte Alman halkının en zor günlerinde onlara hizmet vermelerine vesile oldu. Bu savaş sırasında gerçekleşen bombardımandan dolayı, muayenehaneleri yıkıldı. Meslekleri gereği yılmadan mücadele veren ikili, savaşın ardından yorgun düştüler ve İstanbul’a döndüler.
Onlarca hayat kurtardı ancak, kansere karşı verdiği mücadeleyi kaybetti
Mesleğine adanmış bir hayat örneği sunan Safiye Ali, hayatın sunduğu ironik bir gerçekle yüzleşmek zorunda kaldı. Kanser hastası olmuştu. Kansere yenilme niyetinde olmayan Safiye Ali, tedavi görmek için Almanya’ya giderek başarılı bir ameliyat geçirdi. 2. Dünya Savaşı sonrası İstanbul’a dönen çift, Kadıköy’de bir muayene açtı ve yaşamlarını burada sürdürmeye başladılar. Ne var ki, üstesinden gelmek için mücadele ettiği hastalığının tekrardan nüksetmesi üzerine, Almanya’ya döndü. Ancak hastalığı her geçen gün ilerledi ve vücudu tedaviye yanıt vermedi. Onlarca hayat kurtaran Safiye Ali, 5 Temmuz 1952 günü Almanya’nın Dortmund şehrinde vefat etti.