Heykel ve Heykeltraşlık Sanatı
Posted on Cts Eyl, 20 by M.İlker AKIN
HEYKEL VE HEYKELTRAŞLIK SANATI
Heykel veya Heykelcilik Sanatı Nedir?
Heykel veya heykelcilik sanatı yüzyıllar önce ortaya çıkan, çeşitli maddeleri estetik bir görüntü oluşturacak biçimde şekillendirerek, duygu veya düşünceleri ifade etme sanatıdır. Maddelerin şekillendirilmesiyle ortaya çıkan sanat eserine heykel denir. Heykeller mermer, demir, tunç ve kil gibi maddelerden yapılabilir. Heykel sanatıyla uğraşan kişilere, bir veya daha fazla heykel oluşturmuş kişilere heykeltıraş denir.
Heykel Sanatının Tarihçesi
Heykel tarihine baktığımızda, heykelciliğin milattan önce 35.000 ve 8000 yılları arasında yapılan kadın ve hayvan figürleri ile başladığını görüyoruz. İlk heykeller, yüzey üzerinde ya da yüzeyden ayrılmaksızın bir taşa veya fil dişine geriye yontma yöntemiyle yapılmıştır.
Heykel sanatına baktığımızda en eski heykel örneklerinin Akdeniz ülkelerinin kıyısında yapıldığını görüyoruz. Eski Mısır tarihinde de, heykellerin Mısır halkı için dinsel bir özellik taşıdığı görülmektedir.
Dünya çapında bir yenileşme hareketi olan Rönesans ile birlikte yepyeni bir düşünce sistemi hakim oldu ve bu sistem ile insan dünyanın merkezine oturdu. İlk örneklerini İtalya’da veren ve dinsel niteliği bir yana bırakılan heykelciliğin, artık insan vücudunun muhteşemliğini sergilemek için kullanımı Donatello, Michelangelo gibi sanat dalının önde gelen temsilcileri tarafından gerçekleştirilmiştir.
Bugün dünya üzerinde heykelcilik tarihine bakıldığında, heykellerin büyük kısmının klasik devirde ortaya çıktığı görülmektedir.
13. yüzyılda heykel, kendi beğendiğini üstüne alan sanatçıların elinde özgün biçimine kavuşmuştur. Ardından gelen 14. yüzyılda ise heykelcilik, gelecek dönemlerin şekillenmesine de temel olacak şekilde, insanı doğası dışına çıkararak ulaşılması güç olan bir varlık gibi temsil etmiştir.
İtalya, var olanın aksine realizm üslubu ile hareket ederek gerçek insanı sunmuştur. 17. yüzyıldan yaşadığımız döneme kadar heykelde gelinen nokta artık sınırlamaların çok dışında kendi benliğine kavuşmuşmuştur. Hareketli, kıvrımlı, boyutu devasaya ulaşabilecek derecede olan ve görkemli süslemelerin egemen olduğu bir sanat olarak heykel, yeni üslubunu dünya tarihine yazdırmaya başlamıştır.
Çeşitli arkeolojik bulgularda mağara döneminde bile heykel sanatına dair izlere rastlanmıştır.
Tarihi araştırmalara göre heykel sanatını dünyaya getiren asıl unsur inanç faktörüdür. Tarihteki ilk heykellerin ibadet amaçlı yapılan put gibi nesneler olduğu düşünülmektedir. Tarihteki ilk heykeller ağaç ve taştan yapılmıştır.
Tarihte heykel sanatını şekillendiren ve günümüzdeki halini almasına yön veren 3 büyük heykel sanatı kültürü vardır: Mısır heykelciliği, Yunan heykelciliği ve Roma heykelciliği.
Mısır’da Heykel Sanatı: Mezar anıtları ve çeşitli dini figürler ile başlayan Mısır heykelciliği en köklü heykel tarihlerinden birine sahiptir. Dünyanın en büyük heykellerinden biri olan Sfenks heykeli yüzyıllar önce Mısır’da yapılmıştır.
Yunan Heykel Sanatı: Yunan heykel sanatı kendi içinde üç bölüme ayrılmaktadır: Antik çağ, klasik çağ ve helenistik çağ.
Antik çağda kil, taş ve kemik kullanılarak yapılan üç boyutlu estetik nesnelerin temelinde inanç faktörü yer almaktadır. Bu heykeller çoğunlukla Yunan tanrılarıdır.
Klasik çağda ise tanrı heykellerinin arttığı gözlemlenmiştir. Bu dönemin en ünlü heykeli fildişinden yapılan Athena heykelidir.
Helenistik çağda birçok sanat keskin hatlarla şekillenmeye başlamıştır ve bu dönemin en ünlü sanatı heykeldir. Helenistik çağda dış görünüşe ve gerçekçiliğe önem verilen, tanrıları, hükümdarları ve savaş kahramanlarını temsil eden çeşitli heykeller yapılmıştır. Bu dönemin ünlü eserleri arasında Venus de Milo ve Menelaos ile Patroklos gibi isimler yer almaktadır.
Roma’da Heykel Sanatı:[/b] Romalılar heykel sanatında Yunan heykelciliğini taklit etmişlerdir. Özgün bir sanat anlayışına sahip olamamalarına rağmen bu alanda çeşitli eserler vermişlerdir. İstanbul’da Theodosius Dikilitaşı, bu eserlerden biridir ve Bizans döneminden kalmadır.
Heykel Sanatı
Heykel, canlı varlıkları ya da eşyaları maden, toprak ve tahta gibi malzemeler ile sembolleştirme yani temsil etme sanatıdır. Heykel sanatında var olan üç unsur, temellendirmede ve daha sonra yapılacak olan işlemlerde önemlidir. Genişlik, derinlik ve yükseklik olarak belirlenen üç boyutu biçimlendiren bir sanatkârlıktır.
Teknikler ile bir sanat olan heykelde, kesim, biçimleme ve kaplama gibi işlemlerin ardından tipler elde edilir.
Heykelcilikte pürüzsüz bir yüzey üzerinde kabartmalar ile engebeler meydana getirilir. Bu kabartmalar, az engebeli ya da çok engebeli oluşuna göre alçak ya da yüksek kabartma olarak isimlendirilmiştir. Bundan farklı olarak da kabartmanın ötesinde tam oyma denilen heykeller de vardır.
Türkiye'deki En Ünlü Heykeltraşlar
Türkiye’de İslamiyet Öncesi dönemden beri heykelcilik sanatı sürdürülmektedir . Özellikle Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra gelişme kat eden bu sanat dalına, günümüzde birbirinden özgü tarzları olan sanatçılarla birlikte devam edilmektedir. Heykelciliğin ilerlemesi adına kurulan birçok yüksekokul, sanat atölyeleri, kurslar ve sanat yarışmaları ise ülkemizdeki heykelcilik anlayışının gelişmesine katkı sağlamakta. Türkiye’nin birçok yerinden heykel sanatçısı, yarattığı eserleri sergilerde sanatseverlerin karşısına sunmaya devam ediyor. Örneğin, yakın zamanda ünlü oyuncu Arzum Onan, “Kadın” adlı ikinci kişisel sergisini Ankara Cer Modern Sanat Galerisi’nde açtı. Sergisinin amacını “kadının varlığının hayatın her alanında olduğunu vurgulamak” olarak söyleyebiliriz. Ahşap, bronz, cam ve mermer gibi çeşitli materyallerden yapılan 22 kadın heykelinin bulunduğu serginin kapıları bütün sanatseverlere açık.
Ülkemizde Arzum Onan gibi birçok önemli heykeltıraşlar mevcut. Sizler için en iyi bilinen Türk heykel sanatçılarını araştırdık.
Ali Hadi Bara
1906 doğumlu Bara, gençliğinde Paris’teki önemli atölyelerde çalıştı. Türk heykelciliğine yenilikçi bakış açıları kazandıran sanatçı, İstanbul Beşiktaş’taki “Barbaros Anıtı” ile bilinmektedir.
Zühtü Müridoğlu
Meslektaşı Hadi Bara ile birlikte uzun yıllar heykel atölyesinde çalıştı. Paris’teki Colarossi Akademisi’ne giren Müridoğlu, geometrik-soyut anlayışın öncülerinden biri olarak kabul edilir. En ünlü çalışmaları Anıtkabir’deki büyük merdivenin batısındaki kabartma, Büyükada ve Muş’ta bulunan “Atatürk Anıtı” olarak sayılabilir.
Sabiha Bengütaş
Türk heykelcilik tarihinin en önemli isimlerinden sayılan Bengütaş, ilk Türk kadın heykeltıraşımızdır. Atatürk, İsmet İnönü, Ahmet Haşim, Ali Fuat Paşa gibi birçok önemli kişiliklerin heykellerini yapmıştır.
Emel Vardar
Sade güzelliğin arayışında olan bu heykeltıraş, eserlerinde farklı malzemeler ve teknikler kullanarak kadınların iç güzelliğini ön plana çıkarmayı hedeflemiştir.
Ayşe Erkmen
Türkiye’de günümüz sanat anlayışının en önemli temsilcilerinden biri olan Ayşe Ekmen, Mimar Sinan Üniversitesi Heykel Bölümü’nden mezun oldu. Yurtdışında çeşitli üniversitelerde sanat dersleri verdi. İstanbul ve Berlin’de aktif olup çalışmalarını sürdüren sanatçı, Venedik 54. Uluslararası Sanat Sergisi’nde ülkemizi temsil etmiştir.
Bu yazımızda sizler ile Türkiye’deki heykelciliğin kısa bir değerlendirmesini yaptım. Aynı zamanda ülkemizde heykelciliğin gelişmesinde önemli rol oynayan heykeltıraşları araştırıp sizlere sundum. Günümüzde yapılan çeşitli etkinlikler, eğitim programları ve yarışmalar ile heykelciliğin önümüzdeki zamanlarda daha da ilerlemesi sağlanabilir.