Belçika
BELÇİKA
Genel Bilgiler
Nostaljik bir havaya sahip olan şehirleri, mimarisi, tarihi yerleri ile ilgi çeken; Avrupa Birliği’ne üye olan bir ülkedir.
Ülkenin başkenti Brüksel’dir.
Flemenkçe, Fransızca ve Almanca olmak üzere üç adet resmi dil vardır.
Para birimi olarak Euro kullanmaktadırlar.
Yerel saat Türkiye saatine göre 1 saat daha geridir.
Belçika vize isteyen ülkeler arasındadır, gitmeden önce vize başvurunuzu yapmış ve Belçika’ya vize almış olmanız gerekmektedir.
Lokasyon / Konum
Batı Avrupa’da, Kuzey Denizi’nin kıyısında yer alır. Kuzeyinde Hollanda, doğusunda Almanya, güneydoğusunda Lüksemburg, güney batısında Fransa ile komşudur.
En Çok Ziyaret Edilen Şehirleri
Brüksel, Bruges, Anvers, Ghent, Liege, Mons
İklim / Hava Durumu
Ilıman bir iklim hüküm sürmektedir. Ocak ayında ortalama sıcaklık 3 dereceyken, Haziran ayında 18 derecedir. Kış mevsimi aşırı soğuk geçmemektedir, ancak yağışlıdır.
Ne Zaman Gidilir?
Seyahat etmek için en uygun dönem Mayıs-Eylül arasıdır.
Ülke Mutfağı / Ne Yenir Ne İçilir?
Fransız mutfağına benzemektedir. Temel yiyecekleri olan patatesin 200’den fazla çeşitte yemeğini yapmaktadırlar.
Belçika çikolatası da dünyaca bilinen lezzetlerdendir. Ayrıca Waffle da Belçika’ya ait bir tatlıdır.
Batı Avrupa ülkesi Belçika, Avrupa Birliği (AB) ve uluslararası birçok kurum ve kuruluşun merkezi olması nedeniyle dünyanın bürokrasi merkezi olarak kabul ediliyor.
Flaman, Valon ve Brüksel başkent bölgesi olmak üzere 3 ayrı özerk bölgeden oluşan Belçika, uluslararası kurum ve kuruluşlarda görev alan diplomatlar ile hatırı sayılır oranda göçmen nüfusa sahip. Türkler, Cezayirliler, Faslılar ve Tunuslular ülkedeki en büyük göçmen gruplar arasında.
Belçika’nın başkenti Brüksel, ülkeyi ziyaret eden birçok kişinin ilk adım attığı yer olsa da UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Brugge, limanıyla tanınan Antwerpen (Anvers-Antwerp), Liege ve Leuven kentleri ülkede en çok ziyaret edilen şehirlerarasındadır.
Belçika Hakkında Bilgiler
Ülke Resmi Adı: Belçika Krallığı
Ülke Konumu: Batı Avrupa
Başkent: Brüksel
Komşuları: Belçika güneyde ve batıda Fransa, güneydoğuda Lüksemburg, doğuda Almanya, kuzeyde Hollanda, batıda ise Kuzey Denizi ile çevrili.
Etnik yapı: Yüzde 75 Belçikalı, yüzde 4,1 İtalyan, yüzde 3,7 Faslı, yüzde 2,4 Fransız, yüzde 2 Türk, yüzde 2 Hollandalı, yüzde 12,8 diğer
Yönetim Şekli: Anayasal Monarşi
Yüzölçümü: 30.528 km²
Telefon kodu: +32
Para birimi: Euro (EUR) €
Nüfus: 11.350.000 (2017)
Resmi dilleri: Flamanca, Fransızca. Almanca da yaygın olarak konuşuluyor.
Din: Yüzde 52,5 Hristiyan, yüzde 5 Müslüman, yüzde 2,5 Musevi, yüzde 0,3 Budist, yüzde 41,8 diğer
Alfabesi: Latin alfabesi
Yerel Saat: GMT +2 (Türkiye’den bir saat geride)
Popüler kentleri: Brüksel, Brugge, Antwerp, Gent, Mons, Leuven, Liege
Batı Avrupa ülkesi Belçika’da kış aylarında karasal iklim görülüyor. Kış dönemi ülke genelinde soğuk, kar ve yağmur yağışlı geçiyor. Yaz aylarında okyanus iklim hissedilen ülkede yaz dönemi hava kuru ve yer yer yağışlı oluyor.
Belçika’ya Ne Zaman Gidilir?
Kış aylarında soğuktan ve yağışlı havadan hoşlanmayanlar için, Belçika eziyete dönüşebilir. Oldukça soğuk geçen kış aylarında ülkede hava sıcaklığı zaman zaman sıfırın altına iniyor. İlkbahar ve sonbahar dönemi ise yer yer yağışlar görülmesine rağmen, yürüyerek keşif için en uygun dönem. Hava sıcaklıklarının ortalama değerde seyrettiği bu dönemde terlemeden, üşümeden ülkeyi keşfedebilirsiniz.
Belçika Bayrağı
Belçika Krallığı’nın resmi bayrağı boylamasına üç eşit parçaya ayrılan, üç ayrı renkten meydana geliyor. Bayrağın en solunda siyah, ortasında sarı, sağında ise kırmızı renk bulunuyor. 1831’de resmi bayrak haline gelen Belçika bayrağı ülkenin Hollanda Krallığı’na karşı direnişini sembolize ediyor.
Bruges: Belfry & Halle
Belçika’nın en tanınmış görünümü, güzel çan kulesi ve Bruges’deki ana meydanın halim olduğu Halle’dir. Orta Çağ’dan kalma bu etkileyici bina, ilk zamanlarındaki mimari gücünü harika bir şekilde korumuş. Genelde Belçika gezilerine buradan başlanır.
Saint Bavo Katedrali
Romanesk ve Gotik tarzının uygulandığı Aziz Bavo, Belçika’daki en iyi dini mimariyi gösteriyor. Ghent’in en seçkin turistik cazibe merkezidir. Dikkat çekici pencereleriyle yükselen bina başlı başına önem arz etse de, çoğu insan iç mekanı süsleyen ünlü sanat eserlerini görmek için buraya geliyor. Katedralin altındaki mezarlara bakmayı unutmayın.
Flanders Savaş Alanı
Birçok ziyaretçi için Belçika’nın Birinci Dünya Savaşı’nın ön cephesindeki rolü ve özellikle Ypres’in çevresindeki Flandra Savaş Meydanları, buraya yapılan yolculuğun ilk nedenleri arasındadır. Burası, burada ölen askerler için geniş mezarlıklar ile bölünmüştür. Savaşın acımasız yüzünü Flanders’da net bir şekilde görebilirsiniz.
Gravensteen
Bu muazzam etkileyici kale, Haçlı Seferleri sırasında keşfedilen yerlerden ilham alınarak yapılmıştır. Gravensteen, Avrupa’nın en iyi korunmuş kale örneklerinden biridir. Güçlü, kalın ve yüksek duvarlar içinde Orta Çağ hayat sergisi turistleri karşılıyor. Kentin panoramik manzaraları çatı katından seyredilebilir.
Kutsal Kan Bazilikası
Eğer Bruges’de sadece bir kiliseyi ziyaret edecekseniz tercihinizi Kutsal Kan Bazilikası‘ndan yana yapın. Romanesk ve geç gotik mimarinin harmanlanmasının yanı sıra, kutsal kalıntılar da etkileyicidir. Kilisenin adı ise İkinci Haçlı Seferleri’nde dayanıyor. Seferlerden sonra Belçika’ya İsa’nın kanının getirildiği söylendi. O kutsal kan burada muhafaza edilmiş.
Meuse Vadisi
Ülkenin güneyinde yer alan Meuse Vadisi, Belçika’nın yemyeşil kırsal kesimini hissetmek için en iyi yerlerden biridir. Nehir boyunca akan güzel manzaraya gezi yapma fırsatını ertelemeyin. Namur ve Dinant kasabası, tatiline biraz aktivite eklemek isteyenlere bisiklet yolları ve yürüyüş parkurları sunuyor. Kayalık uçurumun kenarında kaleler ve iç kısımlarda tarihi binalar da var.
Büyük Saray
Antwerp’in tam merkezinde, şehrin mimarisiyle özdeşleşen Büyük Saray bulunuyor. 16. yüzyılda inşası tamamlanan yapının çok iyi korunduğunu söyleyelim. Belçika’da birçok eser/bina en az kayıpla günümüze ulaşmış. İç kısım da Antwerp’in geçmişini gösteren resim koleksiyonunu inceleyebilirsiniz. Saray çevresinde Belçika tarzının güzel örneklerini de göreceksiniz.
Mons
Mons’u keşfetmek baştan sona bir heyecan, macera. 15. ve 18. yüzyıllar arasında, 400 yıllık döneme yayılmış alan, simetri anlayışını koruyan tipik binalarla kaplanmış. Toison d’Or Evi (1615) ve St. George Şapeli (1604) ilgi çekici yerlerdendir. UNESCO listesinde burası koruma altına alınmıştır.
Aziz Peter Kilisesi
Şehrin ana meydanı ve Grote Markt’ta Leuven’in merkezi civarındadır. Mimari ve tarih tutkunları için sivri kemerli pencereler ve çatı dirsekleri ile Brabant Gotik örneklerinden biridir. Aziz Peter Kilisesi içinde müze de var. Dini sanata adanmış müzede düşündüren eserlere yer verilmiş. İncil’deki sahneleri canlandıran tablolar kilisenin çeşitli yerlerine asılmış. Dirk Bouts’un “Son Akşam Yemeği” resmi mutlaka görülmelidir.
Mechelen
Anıtları Bruges’deki kadar ünlü olamaz, ancak Mechelen’in eski şehir bölgesi çok sayıda Belçika hissini veren binalara sahip. Ana merkezden ayrılıp tarihi keşifler yapmak isterseniz Mechelen sokaklarında dolaşabilirsiniz.
Waterloo
Waterloo, Napolyon’un ünlü savaşta yenildiği yerdir. Tarihin dönüm noktalarından birine şahitlik yapmıştır. Napolyon’un ordusunun durdurulduğu yerde anıtsal olarak aslan heykeli yapılmış.
Semois Vadisi
Yemyeşil Semois Vadisi, Belçika’nın şehirleri ve kasabaları arasında tarihi yerler arasında mükemmel bir manzara sunuyor. Orman içinde yürüyüş yolları doğa ile yalnız kalmak isteyenlerin tercih edebileceği bir alternatif. Bahar aylarında kır çiçeklerini göreceğiniz için bu zamanlarda gelmenizi tavsiye ederiz.
Ardennes
Belçika, Lüksemburg ve Fransa sınırlarına giren bölge yoğun ormanlarla ve ırmağın aktığı yerdeki keskin yamaçlı vadilerle biliniyor. Ardenler stratejik bir tepede olduğu için, yüzyıllar boyunca savaşların geçtiği yer olmuş. Şimdi ise bisiklet turu, kano gezisi, doğa sporları, avcılık gibi şeyler yapılıyor. Belçika’nın önem verdiği turistik bölgelerdendir.
Liege
Hem kültür hem endüstri şehridir. Avrupa’nın en büyük üçüncü nehir limanı Liege’de bulunuyor. Albert Kanalı ile Rotterdam, Almanya ve Antwerpen’e bağlıdır. Eglisa St-Barthelemy, Comêdie Centrale de Liege, Coteaux de la Citadelle ve Montagne de Bueren gezilecek yerler arasındadır.
Küçük şehirdeki büyük yaşam
Brüksel küçük bir şehir olmasına rağmen, tam 19 belediyesi bulunuyor ve bu da görülebilecek çok farklı yerler olabileceği anlamına geliyor. St. Gilles’te her zaman ünlü olan kültürlerin bir araya gelişinden Ixelles bölgesine kadar, ziyaretçilerin sadece Büyük Saray’la yetinmemesi gerektiğini ve daha fazlasını da keşfedebileceğini bilmeleri gerekiyor.
Hava şartlarının her zaman mükemmel olmadığını hesaplayın
Brüksel’in havası çok değişken. Günlük güneşlikken bir anda yarım saatlik yoğun yağmura dönebiliyor, ancak sonra tekrar güneş kendini gösteriyor. Neyse ki yağmur yağsa da şehirde bunu avantaja çevirmenize yardım edecek birçok yer var. Mont Des Arts’ın hemen yanında yer alan Müzik Enstrümanları Müzesi’nde her müzik aletinin çıkardığı eşsiz sesleri kulaklıklar ile dinleyebileceğiniz devasa bir yer bulunuyor. Cinquantenaire Park’ta yan yana bulunan Kraliyet Askeri Müzesi ve Autoworld de ayrıca görülmeye değer. Birinde farklı dönemlere ait antik asker üniformaları, silahları, araçları ve askeri mühimmatları sergilenirken diğerinde motorlu araçların tarihi sergileniyor.
Yemyeşil doğanın kucağındaki parkların tadını çıkarın
Brüksel yemyeşil doğası ile de öne çıkan bir şehir. Gezip dolaşabileceğiniz sayısız parktan özellikle Sonian Forest kesinlikle, görülmesi gereken bir doğa harikası. Brüksel’in güneydoğu köşesinde, yoğun ağaçlıklı ve hayli büyük olan Sonian Forest, öğleden sonra güneşinin tadını çıkarabileceğiniz nefis bir yer. Kayın ağaçları ile meşe ağaçları insana huzurdan başka bir şey vermiyor.
Brüksel’in görülmeye değer meşhur parklarından diğerleri olan Bois de la Cambre, Petit Salon Square, Mont Des Arts ve Park du Cinquantenaire, güzel havalarda hem tertemiz havayı solumak, hem yerel yaşamın akışını izlemek hem de vakit geçirmek için tercih edebileceğiniz yerler.
Brüksel’de keyifli alışverişin tadını çıkarmak için para biriktirin
Brüksel’de inanılmaz bir moda kültürü olduğunu bilmeniz gerekiyor. Belçika modasının özü açık, gerçek dışı ve avantgarde olarak nitelendirilebilir. Bu yüzden alışveriş için bütçenizi iyi ayarlayın çünkü muhteşem mağazalarla dolu sokaklar sizleri bekliyor olacak!
Yerel pazarları keşfedin
Konu pazarlar olunca, Brüksel’de muhteşem seçenekler sunuyor. Yerel tatları deneyebilir veya antik hazineleri keşfetmek için tura çıkabilirsiniz. Açık pazarlar arasında Flagey ve Chatelain en gözde olanları. İkisi de ev yapımı yiyeceklerden uluslararası Tay ve Pakistan mutfağına kadar çok geniş bir yelpazeye sahip. Organik ürünler satan Marche de Tanneurs da meraklılarını fazlasıyla memnun edebilecek bir yer. Yiyecek pazarlarına ek olarak ikinci el antika arayanlardansanız Jeu de Belle bitpazarın da çok uygun fiyatlara eşyalar bulabilirsiniz. Avrupa’nın en iyi antikalarının bulunduğu Petit Sablon’a gittiğinizde iyi bir fiyat alabilmek için sıkı pazarlık yapmaktan asla çekinmeyin.
Şehrin nefis lezzetlerinin peşine düşün
Belçika’da biranın yeri ayrı. Her bira kendine özel bardağında geliyor ve doğal aromalarını ortaya çıkarabilmesi için, gerekli oksijeni alabileceği özel bardaklarda servis ediliyor. Yemek konusunda ise Belçika lezzetleri sınırsız. Elbette yemekler ne kadar özel yapım olursa olsun yanında patates kızartması her zaman geliyor. Belçikalılar ile patates kızartmasının (French Fry) Belçika’ya ait olduğu konusunda hemfikir olmanız sizin yararınıza olacaktır. Tatlı konusunda ise Belçika tam bir cennet. Waffle, macaron veya çikolata konusunda dilediğiniz kadar yüksek beklentiye girebilirsiniz ve bunun karşılığı her zaman çok yüksek meblağlar olmuyor.
Mevsimsel festivalleri takip edin
Avrupa başkenti Brüksel’de her zaman eğlenceli şeyler oluyor. İster müzik festivali, ister çikolata etkinliği ya da film festivali olsun, şehirde çok güçlü bir kültürel etkinlik ajandasına sahiptir.
Belçika’da seyahat planı hazırlayın
Şehir içinde yapılacak şeylerin sayısı çok fazla olsa da ülke içinde günübirlik seyahat etmek için en iyi başlangıç noktası yine Brüksel. İşte burada Belçika’nın küçük boyutları avantaja dönüşerek ziyaretçileri tek bir gün içinde kıyı şeritlerine, Ardenler’e veya başka bir Belçika şehrine gidip gelmesini sağlıyor.
Fransızca veya Felemenkçe bilmenize gerek yok
Brüksel’de ve Belçika’nın merkezi olan yerlerde, hemen herkes Fransızca konuşuyor. Sınıra yakın yerlerde de Felemenkçeyi sık sık duyulabilirsiniz. Ancak İngilizce biliyorsanız da rahatlıkla iletişim kurabilirsiniz. Brüksel’in uluslararası bir şehir olmasından dolayı İngilizce de ana dil kadar kabul görüyor ve ülkenin insanları da kendi dillerini bilmeyen insanlara karşı oldukça nazik ve anlayışlılar.
Avrupa Rüyası ziyaret edebileceğiniz Brüksel, Avrupa Birliği’nin önemli kurumlarına ev sahipliği yapmasının yanı sıra, sokaklarından müzelerine görmeye değer pek çok cazibeye sahip. Rengârenk grafitileri, antikacıları, butikleri, çeşit çeşit biraları, dinamik müzeleri ve yeni Belçika mutfağı ya da füzyon mutfağını tanıyacağınız restoranlarıyla kesinlikle harika bir Avrupa şehri.