Brezilya
BREZİLYA
Brezilya ya da resmî adıyla Brezilya Federal Cumhuriyeti, Güney Amerika'da yer alan, kıtanın neredeyse bütün merkezini ve kuzeydoğu bölgesini kaplayan, en büyük ve en kalabalık ülkedir.
Brezilya’nın başkenti Brasília’dır.
Atlas Okyanusu’na uzun bir kıyısı vardır. Komşuları; Uruguay, Arjantin, Paraguay, Bolivya, Peru, Kolombiya, Venezuela, Guyana, Surinam, Fransız Guyanası'dır. Güney Amerika ülkelerinden sadece Ekvador ve Şili ile sınır komşuluğu yoktur.
Brezilya bayrağında renkler, bilinenin aksine ormanları ve madenleri değil, eskiden görev yapmış Kraliyet ailelerini simgeler.
26 eyaletten oluşan Brezilya’da başkan, milletvekilleri, senatörler, valiler, belediye başkanları, eyalet ve şehir meclisleri üyeleri dört senede bir yapılan seçimlerle belirlenir.
Güney Amerika iklimi olan tropikal iklimin etkisindeki Brezilya’da, yazlar doğu ve kuzeydoğu bölgesinde aşırı sıcak, kışlar ise kıyı bölgelerinde 20 dereceye varan sıcaklıklarda geçer.
Atlas Okyanusu’na uzun bir kıyısı vardır. Komşuları; Uruguay, Arjantin, Paraguay, Bolivya,
Brezilya'da Yaşam
Brezilya, Güney Amerika kıtasının neredeyse bütün merkez bölgesini ve kuzeydoğu kısmını kapsayan, 200 milyon nüfusu ile çok çeşitli kültürlere ev sahipliği yapan, dünyanın en büyük ülkelerinden birisidir. Brezilya ırkı; Kızılderili, siyah ve beyaz ırklarının karışımından oluşmuş ve bu karışım kültüre de yansımıştır. Portekiz, Fransa ve Hollanda gibi ülkeler de, Brezilya kültürü oluşurken önemli birer etken olmuştur. Müzik, edebiyat ve resim gibi sanatın türleri de, bu kültürel zenginlikten etkilenmiş ve Brezilya’da yaşam bu çeşitlilik ile renklenmiştir.
Dil
Resmi dili Portekizcedir. Brezilya eski bir Portekiz sömürgesi olması sebebiyle, dil ve din seçiminde Portekiz’in etkisinde kalmıştır. Ancak Brezilya dili ve ülke kültürü, Afrika, Avrupa ve hatta Orta Doğu ile Asya ülkelerinden de göç almış, göçmenlerin getirdiği kültür ile de şekillenmiştir. Brezilya’da konuşulan Portekizce bölgelere göre; lehçe, aksan ve argo kelimelerde oldukça büyük farklılıklar gösterir.
Yerleşim
Brezilya’da yaşam, nüfusu 1 milyonun üzerinde olan 13 şehirde yoğunluk kazanır. Bu şehirlerin en büyükleri São Paulo ile Rio de Janeiro’dur. São Paulo, Güney Amerika’nın en büyük şehri olarak adlandırılmasının yanında, ülkenin başlıca sanayi merkezlerinden biri olma özelliğini de taşır.
Rio de Janeiro, ‘Rio Karnavalı’ ile tüm dünya tarafından bilinen ve turizm geliri ile ülke ekonomisine katkı sağlayan bir başka önemli şehirdir. Ve şüphesiz ki, Brezilya’da yaşam en renkli görüntülerini Rio Karnavalı süresince sergiler.
İklim
Brezilya, coğrafi olarak tropikal iklim içinde yer alır. Ülkede gözlemlenen hava sıcaklığı 40 derecenin üzerine çıkmaz ve çok kısa bir dönem dışında sürekli olarak yaz mevsimi yaşanır. İklimi belirleyen Amazon – Yağmur Ormanları, doğal güzelliklerin oluşmasında da katkısı vardır.
Eğitim
Brezilya’da 8 senelik zorunlu eğitim devlet okulları tarafından ücretsiz olarak sağlanmaktadır. Yükseköğrenime devam etmek isteyenler için, devlet okullarının yanı sıra, özel okullar da etkinlik göstermektedirler.
Spor
Spor ve özellikle futbol, Brezilya’da yaşam tarzını oldukça yoğun etkiler. Rio’da inşa edilmiş 180.000 kişilik Maracanã Stadı, Brezilyalılar için futbolun ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Brezilya halkının uygun zaman ve yer bulduklarında hemen takım kurmaları, genç yaşlı demeden sokak aralarında futbol oynamaları futbola duyulan tutkudandır.
Bu güne kadar yapılan bütün Dünya Kupalarına katılmış tek ülke olan Brezilya, 18 Dünya Kupasında beş şampiyonluk kazanmıştır.
Futbolun yanı sıra voleybol, basketbol, tenis, yüzme, plaj voleybolu, sörf, otomobil yarışları ve yelkencilik Brezilya’nın dünya çapında başarılar elde ettiği spor dallarıdır. Capoeira, özellikle ülkenin Afrika kökenli kültürünün, bütün dünyada dikkat çektiği folk etkinlikleridir.
Sanat
Brezilya’da mimari, heykeltraşlık ve resimde, 17’nci yüzyılın ortalarından beri gelişen Portekiz tarzı görülmektedir.
Coşkun Barok stili, oluşum döneminde Avrupa Stilinden tamamen ayrılarak, Afro-Brezilya etkisi gelişmiştir. Beyazlar, siyahlar ve melezler Brezilya’daki ressamlar, heykeltıraşlar, mimarlar, teknik ressamlar ve müzisyenler, Güney Amerika kıtasındaki en yaratıcı sanatkarlar grubunu oluşturmuştur.
Barok, klasik, çağdaş, soyut, figuratif, karnavaldan etkilenen veya halka yakın popüler stillerin ortaya çıkmasıyla sanatta farklı tarzlar da oluşmuştur. Bu ana görüş etkisinden çeşitli alanlarda; mimarlıkta (Oscar Niemeyer), resimde (Cândido Portinari), müzikte (Heitor Villa Lobos), edebiyatta (Jorge Amado) ve sinemada (Glauber Rocha) zengin bir kültür doğmuştur. Brezilya müziğinde, İspanyol bolerosu ve Afrika müziğinin etkisi görülür.
Yemek
Brezilya Mutfağı denildiğinde akla ulusal bir mutfak gelmiyor. Çünkü Brezilya mutfağı da aynı kültürel mozaikten etkilenmiştir. Göçlerle birlikte Brezilya’ya gelen her etnik grup, beslenme alışkanlıklarını ve mutfaklarını, Brezilya topraklarında yetişen yiyecekler ile yeniden uyarlayarak, Brezilya mutfağına yeni yemekler katmıştır. Ancak halk en çok et, tavuk veya balıkla birlikte hazırlanan pirinç ve fasulye yemeklerini tercih eder.
Daha çok her bölgede çeşitlilik gösteren, yerel mutfakların bir araya toplanmasıyla oluşmuş bir başka mozaiktir Brezilya mutfağı. Örneğin Portekizliler zeytinyağı, morina balığı ve sarımsağı tercih ederken, Afrikalılar baharatlarından vazgeçmemişlerdir.
Bu büyük ülkenin genelinde tanınan ve her Brezilya ailesinde haftada en az bir kez pişen yemekler de vardır.
Bunlardan biri olan ve fasulye anlamına gelen “feijoada”, salçalı domuz, sığır eti ve barbunya fasulyesi ile pişirilir. Her Cumartesi günü tüm lokantalarda öğle yemeği olarak bu yemek çıkartılır. Genelde hafta boyunca, pirinç, fasulye, kurutulmuş et ve manyokayla beslenen Brezilyalılar, cumartesi günleri sindirimi oldukça güç olan feijoada yemeyi adet haline getirmişler.
Portekiz Mutfağında balık ve diğer deniz ürünleri ne kadar önemli yer tutarlarsa tutsunlar, Brezilyalılar mutfaklarında sadece yengeç, istakoz ve karidesi kullanarak binlerce çeşit yemek pişirirler. Diğer deniz ürünlerine ise pek rağbet etmezler. Sadece kıyı bölgelerinde kızarmış balık, kalamar ve ahtapot yaygın olarak tüketilir.
Din
Nüfusun yaklaşık %81’i Katolik, %18’i Protestan, %1’i ise Müslüman ve Musevidir.
Brezilya Ekonomisi
Brezilya, Latin Amerika ve Karayipler bölgesindeki en büyük ve ürün çeşitliliği en fazla olan sanayinin olduğu ülkedir. Brezilya ekonomisi, ülkede yetişen tarım ürünleri (kahve, soya, şeker kamışı, kakao, pirinç, kakao, mısır, portakal, pamuk, buğday, tütün), canlı hayvan ürünleri (et, tavuk eti), ağaç ürünleri (kağıt, kağıt hamuru), deri ve ayakkabı ile mineral ve metal ürünlerinde (demir-çelik ve alüminyum) dünya çapında karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir.
90’lı yıllardaki liberalizasyon çabalarının sonucunda özellikle, otomotiv sanayi ve altyapı modernizasyonunda özelleştirme ve doğrudan yabancı yatırımlar sayesinde önemli gelişmeler sağlamıştır. Ürün çeşitliliğini artıran Brezilya ekonomisi, göreceli olarak kapalı ekonomi niteliğini halen korumaktadır. 2009 yılının ikinci yarısından itibaren Brezilya ekonomisinde iyileşme belirtileri gözlenmeye başlanmış olup, 2011 yılında büyüme hızının %4,6 olacağı tahmin edilmektedir.
20 milyonu aşkın Brezilya vatandaşının “yoksul” kategorisinden çıkması ve yaklaşık 30 milyon kişinin orta sınıfa dahil olması, ekonomisi büyük ölçüde iç tüketime de dayanan Brezilya açısından olumlu bir gelişme olmuştur.
2005 yılı sonunda IMF’ye olan borcunu tamamen ve vaktinden önce ödemeyi başaran Lula Hükümeti, 2009 yılında IMF’ye kaynak (10 milyar dolar) aktaran ilk Brezilya Hükümeti olarak da tarihe geçmiştir.
Küresel ekonomik krizi nispeten az hasarla atlatan Brezilya, dış ticarette kayba uğramasına rağmen 2010 yılını ticaret fazlasıyla kapatmıştır. 2010 yılında ticaret fazlası 20,3 milyar ABD doları olarak kaydedilmiş olup, söz konusu rakam, 2009 yılında 25,3 milyar ABD doları olarak kaydedilen ticaret fazlasından %19,7 oranında düşüktür.
Bu trendin önüne geçilmesine temin edilen hükümet tarafından önlemler üzerinde çalışılmakla birlikte, 2011 yılı ticaret fazlasının daha da düşük olması beklenmektedir. Latin Amerika’nın en büyük, dünyanın ise, IMF’ye göre 10, Dünya Bankası verilerine göre ise 8. büyük ekonomisine sahip ülkesi Brezilya’da, en önemli sorun sosyal sınıflar arasındaki derin gelir, eğitim ve yaşam kalitesi farkı ve bu durumun yol açtığı şiddet/asayiş sorunudur. UNDP raporuna göre Brezilya, dünyada gelir dağılımının en eşitsiz olduğu 7. ülke konumundadır.
Brezilya Dili - Portekizce
16. yüzyılın ilk yılında, Portekizli bir denizci olan Pedro Alvares Cabral, Hindistan’a gitmek için yola çıkıp yanlışlıkla Güney Amerika’ya gelerek, Brezilya’yı keşfettiğinde, Brezilya yerlileri tupi-guaranice konuşmaktaydı. Eski Brezilya dili; Güney Amerika’daki Tupi dillerinin alt ailesindendir ve 10’dan fazla grupta dili içerir. En bilinen gruplar ise Tupi ve Guarani’dir.
Brezilya’da, 18. yüzyılın yarısına kadar aileler kendi aralarında bu tupi- guarini dili ile konuşmaya devam ettiler. Sömürgecilerin ülkeye gelerek yerleşik düzene geçmesi ve yerli halkın göçmenlerle ortak alanlarda birlikte bulunması ya da yaptığı evlilikler sebebi ile halk arasında konuşulan Brezilya dili zamanla, değişmeye başladı. Portekizce ve Afrika dillerinden eklenen yeni kelimeler, deyimler ve ifadeler ile Brezilya dili, sürekli olarak kendi içinde gelişti ve çeşitlilik kazandı.
1758 yılının ortalarında ise Tupi-guarani dilinin konuşulması ve öğretilmesi, yönetimi elinde bulunduran sömürgeciler tarafından tamamen yasaklandı. Uzun yıllar sürecek olan bu yasağın asıl amacı, Portekizce kullanımının artmasını sağlamaktı. Günümüzde Brezilya dili resmi olarak Portekizce’dir. Ancak bölgelere göre lehçe, aksan ve argo kelimelerde oldukça büyük farklılıklar gösterir. Uzun seneler yoğunluk olarak Portekizce konuşulan bir ülke olmasına rağmen, Brezilya’da bulunan birçok eyalet ve şehir isminin hala tupi-guaranice olduğu bilinen bir gerçektir.
Eski bir Portekiz sömürgesi olan Brezilya, aynı zamanda hem yüz ölçümü hem de nüfusu göz önüne alındığında, Portekizce’nin konuşulduğu en büyük coğrafyadır. Dünyada en çok konuşulan 5.dil olan Portekizce, Portekiz ve Brezilya dışında Afrika ve Asya’da toplam 8 ülkede daha konuşulmaktadır. Brezilya’nın son zamanlarda gösterdiği ekonomik büyüme ve buna bağlı olarak dost ülkelerle yapılan ticari anlaşmalar sebebi ile Portekizce, dünyada önemi gün geçtikçe artan dillerden biri haline gelmiştir.
Brezilya Kültürü
Brezilya, Güney Amerika kıtasının neredeyse bütün merkez bölgesini ve kuzeydoğu kısmını kapsayan, 200 milyon nüfusu ile çok çeşitli kültürlere ev sahipliği yapan, dünyanın en büyük ülkelerinden birisidir. Brezilya ırkı; Kızılderili, siyah ve beyaz ırklarının karışımından oluşmuş ve bu karışım kültüre de yansımıştır. Portekiz, Fransa ve Hollanda gibi ülkeler de, Brezilya kültürü oluşurken önemli birer etken olmuş, müzik, edebiyat ve resim de bu çeşitlilikten etkilenmiştir.
Resim
Afrika ve Kızılderili motifleri, tropikal bölgelerin canlı ve parlak renkleri, Brezilyalı sanatçıların stillerinde etkili olmuştur. Resimde öne çıkan ilk isimler, Manuel da Costa Ataide, Antonio Francisco Lisboa ve Aleijadinho gibi ustalardır. Sanatlarında doruk noktasını yaşarlarken aynı zamanda, Brezilya stilinin gelişmesine ve pekişmesine de katkı sağlamışlardır. Brezilya’nın yetiştirdiği modern dönemin en önemli sanatçılardan biri de Candido Portinari’dir. Son yıllarda ise Pop Art temsilcilerinden Romero Britto, tüm dünyadaki sanatseverler tarafından ilgiyle izlenmektedir.
Müzik
1909-1955 yılları arasında yaşayan ve Portekiz asıllı bir Brezilyalı olan Carmen Miranda, ‘Brezilya’dan dünyaya açılan ilk müzisyen’ ünvanı ile Brezilya kültürü için önemli bir isimdir. Klasik müzikte ise Carlos Gomes ve Heitor Villa-Lobos en çok bilinen isimlerdendir.
Brezilya’nın tartışmasız en popüler müziği ise Samba’dır. Afrika kökenlilerin ortaya çıkarttığı, değişik tarzdaki müziklerin en sevilenidir. Samba’nın, adını Angola’nın geleneksel müzik türü olan ‘mesemba’dan aldığı tahmin edilmektedir. 20.yüzyılda Rio de Janerio’ya göç eden Bahia bölgesindeki siyah ırkın, kendilerini diğer ırklardan ayırt etmek için geliştirdikleri bilinmektedir.
1958 senesinde bir grup Rio’lu öğrenci tarafından halka sunulan ‘Bossa Nova’ ise, Brezilya müziğinin yeni stili olmayı isteyecek kadar iddialı bir çıkış yapmış ve kısa sürede dünyaya yayılmıştır. Tom Jobim ve Vinicius de Moraes, Bossa Nova’nın en çok tanınmış bestecileri arasındadır. Bugün Rio de Janeiro’nun iki hava alanından birinin adının Tom Jobim olması da Brezilya’da, Bossa Nova’ya verilen değeri göstermektedir.
Edebiyat
Marchado de Assis, Euclides da Cunha, Jorge Amado ve Paulo Coelho, Brezilya edebiyatının önemli isimlerindendir. Jorge Amado’nun eserleri Türkçe dahil, 40’ın üzerinde yabancı dile çevrilmiştir. Son dönemin en çok bilinen yazarı ise şüphesiz Paulo Coelho’dur. Türkiye’de, Simyacı, Beşinci Dağ ve Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ve Ağladım isimli eserleriyle tanınan Coelho, son romanı Elif’in Portekizce baskısı tamamlandıktan sonra, ilk kez Türkçeye çevrilmesini istemiştir. Romanın ana karakteri, yazar ve yetenekli bir keman virtüözü olan, Hilal isimli sıra dışı bir Türk kızıdır. Sibirya’da yaptığı yolculuk sırasında yaşadıkları ve kendi ile yaptığı yüzleşmeleri anlatılmaktadır. Kitabın tanıtımı için açılan yarışmayı, hazırladığı videosuyla Türk sanatçı Raif Kurt kazanmıştır.
Spor
Brezilya bugüne kadar, futbol dünyasına çok önemli oyuncular katmış ve katmış ve katmaya devam etmektedir. Ülkede futbolun halk için önemi tartışılamaz ölçüdedir. Futbola ilgi duymayan ve sevmeyen Brezilyalı neredeyse yok gibidir. Öyle ki her mahallenin kurulmuş bir futbol takımı mutlaka bulunmaktadır.
Beş kez Dünya şampiyonu olduğu futbolun yanı sıra, voleybol, basketbol, tenis, yüzme, plaj voleybolu, sörf, otomobil yarışları ve yelkencilik, Brezilya’nın Dünya çapında başarılar elde ettiği diğer spor dallarıdır.
Ayrıca Capoeira ve Samba, özellikle ülkenin Afrika kökenli kültürünün, bütün dünyada dikkat çektiği folk etkinlikleridir.
Rio De Janeiro
Brezilya gezisi dendiği zaman listenin ilk sırasına konulacak yer, Tanrı Kent olarak da bilinen Rio de Janeiro olmalı. Rio, Brezilya’nın en büyük ikinci kentidir. Onu tüm dünyada ünlü yapan pek çok özelliği var, bunlardan ikisinin Kurtarıcı İsa Heykeli ve Maracana Stadyumu olduğunu söyleyebiliriz. Festivallerin başkenti olarak da bilinen Rio kentinde her yıl, Rio Karnavalı kutlanıyor. Karnaval kapsamında Brezilya dansları, samba okullarının muhteşem gösterileri ve sokak eğlenceleri izlenebiliyor. Rio Karnavalı 1840 yıllından bu yana her yıl şubat ayında düzenleniyor. Bu mevsimde milyonlarca eğlence sever gezgin bir araya geliyor.
Şehir turunun ilk durağı olarak Kesme Şeker Dağı’nı (Sugar Loaf Mountain) görmenizi tavsiye ederiz. Şehirde bulunan en önemli iki tepeden biri olan Kesme Şeker Dağı’nın zirvesine çıktığınızda, Rio de Janeiro şehrinin tamamının bir uçtan bir uca ayaklarınızın altında olduğunu göreceksiniz. Dağın zirvesine ulaşmak için iki aktarma yapan bir teleferiğe binmeniz gerekecek. İlk durak Urca’da şehir manzarası, sizi hemen sarsa da biraz soluklandıktan sonra zirveye doğru ilerlemeye devam edin. Zirveye ulaştığınızda, hele hava da açıksa buna fazlasıyla değdiğini göreceksiniz.
Brezilya İsa heykeli
Şehrin en önemli tepesi olan Corcovado Tepesi, Rio’nun en güzel göründüğü yerlerden bir diğeri. 700 metreden yüksek olan bu tepeye başka bir nedenle de gelmeniz gerekiyor. Dünyaca ünlü Kurtarıcı İsa Heykeli burada! Bu heykel Rio De Janeiro gezilecek yerler listesi içinde yer alan, açık ara en önemli durak. Şehrin sembolü olan heykel, 30 metrelik yüksekliğe sahip. Corcovado Tepesi’ne yürüyerek çıkmak istemezseniz, her gün 08.00 –19.00 saatleri arasında düzenlenen tren seferleriyle de kolayca ulaşabilirsiniz. Tepenin zirvesine ulaştığınızda şehrin muhteşem manzarasının yanı sıra, Kesme Şeker Dağı, Maracana Stadı, Guanabara Körfezi gibi Rio harikaları da tam karşınızda olacak.
Rio’ya gelenler için Rio de Janeiro plajları bir an önce görülmelidir. Rio gerçekten bir plajlar kenti. Sahiller kilometreler boyunca uzanıyor ve herkes sürekli olarak okyanusun ve kumun tadını çıkarıyor. Rio turu dünyaca ünlü şu üç plaj görülmeden tamamlanmış sayılmaz:
Brezilya plajları
Copacabana Plajı: Rio’nun en meşhur plajı olan Copacabana Plajı, Rio’nun güneyinde Kesme Şeker Dağı kıyısınca uzanıyor. Burada tertemiz kumsalda güneşin tadını çıkarabilir, yüzebilir, plaj futbolu ya da plaj voleybolu oynayanları seyredebilir, hatta isterseniz oyunlara katılabilirsiniz. Rio’da nerede denize girilir sorusunun cevabı o yüzden da açık ara Copacabana Plajı olacaktır. Neticede yıllardır kartpostalları süsleyen bir güzellikten bahsediyoruz.
Leme Plajı: Copacabana Plajı’nın uzantısı sayılabilen Leme Plajı’nın en temel farkı, daha çok aileler tarafından tercih edilmesidir. Diğer plajların daha eğlence odaklı olduğunu ve gençlere hitap ettiğini de bu vesileyle vurgulayalım. Rio’da güneşin batışının en güzel izlenebildiği nokta olarak gösterilen Leme Plajı boyunca bisiklet, kay kay, patene binenler sık sık karşınıza çıkacak.
İpanema Plajı: İşte yine kartpostallar, televizyon dizileri ve filmlerde aldığı rollerle şöhreti tüm dünyaya yayılmış bir plaj. Brezilya’nın en ilginç köşelerinden biri olan bu plajı hiçbir yerden değilse bile, Girl From Ipanema şarkısından hatırlarsınız. Burası gündüzleri spor aktiviteleriyle, akşamları da partileriyle ünlü. Yani sadece plaj deyip geçmeyin, aynı zamanda Rio de Janeiro gece hayatı açısından kritik bir nokta. Bu arada yeri gelmişken Güney Amerika’nın neredeyse tamamında olduğu gibi burada da partilerin bir kere başlayınca sabah olmadan bitmediğini söyleyelim.
Barra Plajı: Rio’daki plajların en uzunu olan Barra Plajı özellikle, sörf tutkunlarının en çok tercih ettiği yer. Ustasından acemisine onlarca sörf tutkununun dalgalara karşı mücadele verdiği Barra Plajı kıyısında birçok sörf okulu da hizmet veriyor.
Rio De Janeiro turu için seçebileceğiniz bir sonraki durakla, futbol mabedi Maracana Stadyumu ile devam ediyoruz. 1950 Dünya Kupası için inşa edilen Maracana Stadı’nın seyirci kapasitesi bir zamanlar, 200 binden fazlaydı. Ancak güvenlik sebebiyle stadın kapasitesi 95 bine düşürülmüş durumda. Maracana Stadı’nı turistik olarak ziyaret edebilir, denk getirebilirseniz biletinizi alıp maç izleyebilirsiniz.
Sao Paulo
12 milyonu aşan nüfusuyla Güney Amerika’nın en büyük şehri olarak bilinen Sao Paulo, 1554 yıllında Portekizli Katolik Rahipler tarafından kurulmuş. Bugün son derece turistik bir şehir.
Sao Paulo gezilecek yerler listesinin başında Sao Paulo Katedrali yer alıyor. Neo gotik tasarımıyla dikkat çeken katedral, şehrin en büyük kutsal mekânı olarak öne çıkıyor. 111 metre uzunluğunda, 46 metre genişliğindeki yapı 17. yüzyılda inşa edilmiş.
Brezilya’nın kahve kültürünü yaşamak için ise rotanızı Mercado Municipal yani, pazar istikametine doğru çevirmeniz gerekiyor. Günde 20 bin müşteriyi ağırlayan 319 tezgâha sahip pazar, neo-klasik olarak tanımlanabilecek bir şekilde tasarlanmış. Özellikle pazarın ilk katında yer alan makarnacılar son derece ünlü. Mortadella sandviçleri de dillere destan lezzetlerin başında geliyor.
Memorial do Imigrante Müzesi ise, ülkedeki göçmenlerin tarihini ve bıraktıkları mirasları barındırıyor. Her yıl haziran ayında müzede ilginç bir Göçmen Festivali düzenleniyor. Şehrin en ünlü caddesi Paulista Avenue’de bulunan Sao Paulo Sanat Müzesi de, Sao Paulo’da görülmesi gereken yerler arasında yer alıyor.
Kentin sembol yapıları arasında yer alan Luz Tren İstasyonu, 19. yüzyılda yapılmış. Günümüzde eskisi kadar kullanılan bir istasyon değil ama mutlaka görülmesi gereken bir mekân.
Edifício Itália Gökdeleni ise, kenti izlemek için tercih edilen panoramik manzara noktalarından biri. Aslında Sao Paulo’da şehri izlemek için tercih edilebilecek pek çok tepe var ve Edifício Itália da bunlar arasında özel bir yere sahip.
Ibirapuera Parkı, Avrupa kentlerinde de Güney Amerika kentlerinde de benzerlerini gördüğümüz kentin en büyük en yeşil ve en merkezi parkı. 1.5 milyon metrekarelik bu parkta yürüyüş, koşu ve bisiklet parkurları bulunuyor. Hafta sonları 150 binden fazla ziyaretçinin geldiği parkta, Modern Sanat Müzesi, Bienal Sergi Merkezi gibi farklı yapılar da göreceksiniz.
Porto Alegre
Porto Alegre, Brezilya’nın Rio Grande do Sul eyaletinin başkenti. 1.5 milyon nüfusuyla oldukça büyük bir şehir. 1742 yıllında sömürgeciler tarafında kurulan bu kent, günümüzde ülkenin kültür, ekonomi ve siyaset merkezlerinden biri haline gelmiş. Şehirde birçok tarihi yapı ve doğal alan bulunuyor. Bunun yanı sıra doğu kıyısında yer alan Guaiba Gölü de, önemli bir cazibe merkezi olarak öne çıkıyor.
Adı Mutlu Liman anlamına gelen Porto Alegre, sanat eserleri ve mimari yapıları açısından oldukça dolu ve gelişmiş olması sebebiyle, bir kültür sanat kenti olarak biliniyor. Porto Alegre gezilecek yerler listesi hayli uzun. Görmeniz gereken bu yerlerden en önemlisi ise Kültür Sarayı. Mimarisi ile göz kamaştıran bu görkemli bina aynı zamanda, Brezilya’nın en önemli şairlerden biri olan Mario Quintana’nın yaşadığı yer olarak da biliniyor.
Brezilya’nın diğer kentlerine oranla Porto Alegre, oldukça renkli ve eğlenceli bir gece hayatına sahip. Brezilya gece hayatı söz konusu olduğunda farklı bir şöhrete sahip olduğu hemen hissedilen kentte, gece kulüplerinin yanı sıra sayısız bar ve disko da konuklarını ağırlıyor. Dolayısıyla burada hiçbir gece boş ve hareketsiz geçmiyor. Eğer gece hayatı konusunu önemsiyorsanız Porto Alegre mutlaka Brezilya’da görülecek yerler listenizde olmalı.
Salvador Da Bahia
Salvador, Bahia veya Salvador da Bahia olarak bilinen kent, Brezilya’nın kuzeydoğusunda yer alan Bahia eyaletinin başkenti. Ününü ise açık hava partileri ve karnavallardan alıyor.
Kentte yaşayan halkın büyük kesimi Afrika kökenli. Dolayısıyla burada, hem geleneksel Brezilya dansları hem de Afrika danslarının Güney Amerika ile bütünleşmiş tarzları, tüm örnekleriyle sergileniyor. Kozmopolit yapısı ve kültürel zenginliğiyle kente müziğin, ritmin, dansın başkenti de deniliyor. Ayrıca Bahia, Yeni Dünya’nın yani Amerika kıtasının en eski şehirlerinden biri olarak tanınıyor. Bu nedenle kent, 1985 yıllında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmış.
Foz De Iguaçu
Foz do Iguaçu, Brezilya’nın Paraná eyaletine bağlı bir şehir. Bu şehri ilginç ve popüler kılan Brezilya, Paraguay ve Arjantin sınırlarına dökülen ve Dünyanın En Büyük Şelalelerinden biri olan Iguazú Şelalesi’ne ev sahipliği yapıyor olması.
Porto De Galinhas
Porto de Galinhas, Brezilya’nın Pernambuco eyaleti sınırında yer alan harika bir plajı. Bu plaj gezginler ve dünyaca ünlü seyahat dergileri tarafından, defalarca Brezilya’nın en güzel plajı seçilmiş. Birçok doğal havuza ev sahipliği yapan plajı asıl cazip hale getirense, tropik balıkların size aldırış etmeden etrafınızda yüzüyor olması. Suyun berraklığı ve doğanın güzelliği karşısında büyüleneceğinizi garanti edebiliriz.
Brezilya Mutfağı
Empanada: Güney Amerika’nın tamamına yayılmış olan empanada, minik bir börek çeşidi. Bizdeki puf böreğini andırıyor ve deniz mahsullü, peynirli, kıymalı ya da tavuklu çeşitleri bulunuyor.
Chourasco: Brezilyalıların ulusal yemeği olan chourasca, bir çeşit ızgara. Çok çeşitli etler açık ateşte pişiriliyor. Brezilya’da et tüketimi çok yaygın, yerli halk haftada en az bir kez mutlaka, barbeküde pişirilmiş et yiyor. Churrascaria adı verilen et restoranlarına sıkça rastlanıyor ve buralarda kırmızı etin her türlüsüne rastlanıyor.
Coxinha: Brezilyalıların içli köftesi diyebiliriz. İçinde tavuk ve bir çeşit krem peynir bulunuyor.
Feijoada: Siyah fasulye, dana ve domuz etiyle hazırlanan Brezilya usulü güveç yemeği. Çok farklı feijoada çeşitleri var ve her birini yeme günü de farklı. Yanında lahana, pilav ve farofa yeniliyor. Farofa, manyok bitkisi unu, yumurta ve tereyağının birlikte kavrulduktan sonra, muzla karıştırılmasıyla yapılıyor.
Cassava: Atıştırmalıklardan olan cassava manyok bitkisinden yapılıyor. Tadı patatesi andıran bitki, kızartılarak servis ediliyor. Patatesle yapılan her şey cassava ile de yapılabiliyor.
Brezilya Hakkında Bilgiler
İlginç ama merak edilen soruların başında Brezilya nerede geliyor. Brezilya, Güney Amerika’da Atlas Okyanusu kıyısında yer alıyor. Kıtanın en büyük ve kalabalık ülkesi.
Brezilya’nın başkenti sanılanın aksine Rio değil, Brasilia. Brezilya’nın resmi dili Portekizce.
Ülkede İngilizce bilen insan sayısı çok fazla değil. Gitmeden belli başlı Portekizce kelime ve cümleleri öğrenmek anlamlı olabilir. Bunun yanı sıra İspanyolca da konuşuluyor, konuşulmasa da büyük oranda anlaşılıyor.
Brezilya’ya vize gerekiyor mu?
Türkiye Cumhuriyeti pasaportu sahiplerine 90 güne kadar olan turistik seyahatlerde Brezilya vizesi gerekmiyor.
Brezilya saat farkı ne kadar?
GMT-2 saat diliminde yani saat farkımız -5 saat. Brezilya, Türkiye’den 5 saat geride. Jetlag yaşamanız muhtemel, hazırlıklı olun.
Brezilya’ya nasıl gidilir?
Brezilya’nın en büyük sanayi kenti olan Sao Paulo’ya Türkiye’den Türk Hava Yolları aracılığıyla direkt uçuşlar yapılıyor. İstanbul’dan direkt uçuşlar yaklaşık 14 saat sürüyor.
Brezilya’ya ne zaman gitmeli?
Brezilya hava durumu Türkiye ile ters orantılı. Ülke Güney Amerika’da yer aldığı için mevsimler Türkiye’nin tam tersi biçiminde seyrediyor. Aralık şubat arası yaz. Festivallere katılmayı ve deniz tatili yapmayı planlıyorsanız, Aralık mart ayları bu türden bir seyahat için ideal zaman dilimi olacaktır. Dünyaca ünlü Rio Karnavalı, şubat ayında gerçekleştiriliyor. Rio Karnavalı döneminde Brezilya’da konaklama ve ülkeye ulaşım başta olmak üzere, bütün fiyatların tavan yaptığını hatırlatalım. Karnavalı deneyimlemek istiyorsanız rezervasyonunuzu da planınızı da erkenden yapmanızda büyük yarar var.
Brezilya’ya giderken sağlık açısından nelere dikkat edilmeli?
Brezilya’da son birkaç yıldır gündemde olan Zika virüsü, özellikle dünyaca ünlü İguazu Şelalesi’ni ziyaret edecekler için, bir risk oluşturabilir. Sivrisinekler aracılığıyla bulaşan Zika, özellikle hamile kadınlarda ciddiye alınması gereken oranda risk içeriyor. Korunmak için sinek, böcek kovucu spreyler bulundurmaya ve kullanmaya özen gösterin. Ayrıca Amazon Ormanları’na dalacak, doğa temalı aktivitelere yoğun olarak katılacaksanız, sıtmaya karşı da önlem almanız şiddetle öneriliyor. Bu konuda da yardımcınız sinek kovucu spreyler olacaktır. Her şekilde Brezilya’ya gittiğiniz dönemde herhangi bir sorun var mı ya da bahsettiğimiz riskler geçerliliğini koruyor mu kontrol etmenizde büyük fayda var.